Aidat Alacağı - Tahliye - Ödemenin Yazılı Belge ile İspatlanması Gerektiği

ÖZET:
  • İİK 269/c maddesi gereğince borcun ödendiğini veya başka bir nedenle istenemeyeceğini yazılı belgelerle ispat etmek mecburiyetinde olup, dosya kapsamı itibarıyla davalının takip konusu aidat borcunu ödediğine ilişkin yazılı belge ibraz etmediği, davacının apartman yönetimine aidat borcunu ödediğine dair makbuz ile iddiasını kanıtladığı, davalıların itirazının haksız olduğu, aidat borcunun ödenmemesi nedeniyle temerrütün oluştuğu ve tahliye koşullarının da mevcut olduğu anlaşıldığından; ilk derece mahkemesince tahliye talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken tahliye talebinin reddine karar verilmesi doğru olmadığından davacının istinaf başvurusu yerindedir.

İSTANBUL BAM
36. HUKUK DAİRESİ

Esas : 2021/823
Karar : 2022/1390
Tarih : 16.06.2022

Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 01/02/2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, aylık kira miktarının 1.750,00 TL olduğunu, Nisan ayı bakiye 500,00 TL ile Mayıs ve Haziran ayı aylık kira bedellerinin ödenmediğini ve aidat giderini yönetime kendilerinin ödediğini, 2.500,00 TL yönetim aidatı ile kullanma gideri olarak toplamda 6.500,00 TL miktarlı icra takibinde bulunduklarını, davalıların yasal süre içersinde itiraz dilekçelerinde borçları kabul ettiklerini ancak yönetim aidatı olan 2.500,00 TL ödemeye itiraz ettiklerini, yasal süre içerisinde kiraların tamamının ödendiğini, davalı kiracıların ödenen ve takibe konu edilen aidat/kullanma/yan giderlerinden başka devam eden aylık içinde halen yönetime aidat borçlarının bulunduğundan İstanbul Anadolu 7.İcra Müdürlüğünün 2019/20129 Esas sayılı ihtarlı ödeme emrini ve tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, borçlu kiracıların itirazlarının yerinde olmadığını ve kötü niyetle yapılmış bir itiraz olduğunu bildirerek, davalı-kiracıların itirazlarının kaldırılmasına, takibin devamına, icra tazminatına ve borçlu kiracıların taşınmazdan tahliyesine ve taşınmazın boş olarak kendilerine teslimine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar cevap dilekçesinde; 01/02/2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı bulunduklarını, Nisan, Mayıs ve Haziran kira bedelleri için icra takibi başlatıldığını ve 30 günlük süresi içinde kira alacağının ödendiğini, kiraya verenin zor duruma düşüp ödeyemedikleri 2.500,00 TL apartman giderlerinin kendisi tarafından ödendiğine dair, kendilerine hiç bir bilgi vermeyerek, kiraları da fırsat bilip kira ve apartman giderini birleştirerek icra takibi başlatıldığını, iyi niyetli olmadığını, kendilerini zor duruma düşürdüğünü bildirerek icra tazminat talebi ile fesih ve tahliye talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.


İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğünün 2019/20129 esas sayılı dosyasındaki itirazın 2.500,00 TL aidat borcu yönünden kesin olarak kaldırılmasına, takibin devamına, itiraza konu asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tahliye talebinin reddine karar verilmiştir,

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalıların aidat bedellerini ödemediklerini, kendilerinin ödemek zorunda kaldığını, dosyaya sundukları aidat tablosunda borçlarının artmaya devam ettiğini, davalıların ödememesi nedeniyle diğer kat maliklerinin sıkıntı yaşadığını, tahliye talebinin reddine dair verilen kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava; aidat alacağı yönünden, İİK'nın 68. ve 269. maddelerinde düzenlenen, itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye ilişkin davadır.

İİK.nın 68. maddesinde “Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairlerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir.Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde ilamsız takip yapılamaz.” İİK.nın 269/2 maddesinde '' borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır'', İİK.nın 269/b maddesinde de “Borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı; noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tastik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa merciden itirazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini isteyebilir.” İİK.269/c maddesinde “Borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemiyeceğini bildirerek itiraz etmiş veya takas istemişse, itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat etmeğe mecburdur.” hükmü yer almaktadır.


İstanbul Anadolu 7.İcra Müdürlüğü'nün 2019/20129 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı vekilinin borçlular aleyhine 01/02/2018 tarihli kira sözleşmesine dayalı 4,000,00TL kira alacağı ve 2.500,00 TL aidat borcundan dolayı icra takibi başlattığı, örnek no 13 ödeme emrinde itiraz için 7 gün, ödeme için 30 gün süre verildiği, tahliye ihtarının yazılı olduğu, ödeme emrinin borçlu kiracıya tebliğ edildiği, borçluların aidat bedeline itirazı üzerine takibin 2.500,00TL yönünden durduğu, kira bedelinin 30 günlük süre içinde ödendiği, davanın süresinde açıldığı ancak itirazda kira sözleşmesinin içeriğine itiraz edilmediği, imzasını da açık ve kesin olarak reddetmediği görülmüştür.

İİK 269/c maddesi gereğince borcun ödendiğini veya başka bir nedenle istenemeyeceğini yazılı belgelerle ispat etmek mecburiyetinde olup, dosya kapsamı itibarıyla davalının takip konusu aidat borcunu ödediğine ilişkin yazılı belge ibraz etmediği, davacının apartman yönetimine aidat borcunu ödediğine dair makbuz ile iddiasını kanıtladığı, davalıların itirazının haksız olduğu, aidat borcunun ödenmemesi nedeniyle temerrütün oluştuğu ve tahliye koşullarının da mevcut olduğu anlaşıldığından; ilk derece mahkemesince tahliye talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken tahliye talebinin reddine karar verilmesi doğru olmadığından davacının istinaf başvurusu yerindedir.

İlk derece mahkemesince tarafların davanın esası ile ilgili olarak gösterdikleri delillerin toplandığı, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata yapıldığı, ancak bu hatanın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK. nun 355. maddesi delaletiyle kabulüne, HMK. nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak dairemizce yeniden aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.


HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK. nun 355. maddesi delaletiyle kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının H.M.K.'nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurularak;

2- A) Davanın KISMEN KABULÜ ile İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğünün 2019/20129 esas sayılı dosyasındaki itirazın 2.500,00 TL aidat borcu yönünden kesin olarak KALDIRILMASINA, takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,

B) İtiraza konu asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

C) Tahliye davasının KABULÜNE, davalının "Göztepe Mah. Cavitpaşa Sok. Basın Apt. N:13 K:1 D:6 Kadıköy/İSTANBUL " adresindeki kiralanandan TAHLİYESİNE,

D) İlk derece yargılaması yönünden yürürlükteki Yargı Harçları Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,

E) İlk derece yargılaması sırasında davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.'ye göre belirlenen 1.700,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

F) İlk derece yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 20,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç, 6,00 TL dosya masrafı, 171,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 241,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, harcanmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,

3-Peşin olarak alınmış olan istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,

4-Davacının istinaf başvurusu için yapmış olduğu 23,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, harcanmayan istinaf gider avansının yatıran tarafa iadesine,

5-Harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,

Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, İİK'nun 364/1 maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16.06.2022