ÖZET: Davacıların apartmandaki bağımsız bölümlerine ilişkin tapu senetlerindeki numaraların, nüfus sayım memurunun yaptığı hata sonucu, MERNİS kayıtlarına hatalı kaydedildiğinden bahisle, uyumsuzluğun giderilmesi ve hatanın düzeltilmesi istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hakkında.
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ Esas : 2019/779 Karar : 2020/20 Tarih : 27.01.2020 |
OLAY : Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkillerinin 31.03.2017 tarihine kadar ikamet ettiği Erenköy Mh. Taşmektep Sk. Yasemin Blok No:...'deki apartmanda, nüfus sayımı esnasında, nüfus sayım memurunun sehven yaptığı hata sonucu, apartman sakinlerinin tapu kayıtları ile MERNİS kayıtları arasında uyumsuzluk oluştuğunu; söz konusu apartmanın kentsel dönüşüm kapsamında yıkılmış olduğunu; müvekkillerinin, kira yardımı alabilmek için başvurduklarında tapu kayıtları ile MERNİS sistemindeki bağımsız bölüm numaraları birbirini tutmadığı gerekçesi ile kira yardımı alamadıklarını; bu uyumsuzluğu gidermek için müvekkilleri H.A.G., M.K., O.K.K. ve A.F.S.'ın farklı zamanlarda Kadıköy Nüfus Müdürlüğüne başvurduklarını ancak başvurularına ayrı ayrı ret cevabı verildiğini; bu nedenle dava açma zorunluluğu doğduğunu ifade ederek; 1-TC KADIKÖY KAYMAKAMLIĞI İlçe Nüfus Müdürlüğü'nün 21.09.2017 tarihli 65211804-109-835-2547 sayılı "Adres güncellemeleri" konulu, 2-TC KADIKÖY KAYMAKAMLIĞI İlçe Nüfus Müdürlüğü'nün 18.09.2017 tarihli 65211804-109-822-2535 sayılı "Adres güncellemeleri" konulu, 3-TC KADIKÖY KAYMAKAMLIĞI İlçe Nüfus Müdürlüğü'nün 18.09.2017 tarihli 65211804-109-821-2536 sayılı "Adres güncellemeleri" konulu, 4-TC KADIKÖY KAYMAKAMLIĞI İlçe Nüfus Müdürlüğü'nün 18.09.2017 tarihli 65211804-109-820-2537 sayılı "Adres güncellemeleri" konulu işlemlerinin iptaline karar verilmesi istemiyle, idari yargı yerinde dava açmıştır.
İSTANBUL 2.İDARE MAHKEMESİ:20.10.2017 gün ve E: 2017/1916, K:2017/2003 sayı ile, "(...) 22.11.2001 tarihinde kabul edilerek 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4271 sayılı (yeni) Türk Medeni Kanunu'nun 39'uncu maddesinde " Mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiç bir kaydında düzeltme yapılamaz." 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35'inci maddesinin birinci fıkrasında da " kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamım ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddi hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir." hükmü yer almış olup, bu hükümlere göre kişisel durum sicilinde ve nüfus kütüğünde düzeltme yapılmasıyla ilgili uyuşmazlıkların görüm ve çözüm yeri, adli yargı makamlarıdır.
Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesinin 18.5.1992 gün, E:1992/24, K: 1992/25 sayılı kararında da Ahvali Şahsiyeye ilişkin nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkin davaların adli yargı yerinde çözümleneceği belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacılar vekili tarafından, müvekkillerinin İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Erenköy Mahallesi, Taşmektep Sok, 106 pafta, 833 ada, 4 parsel No:44 sayılı taşınmazda bulunan riskli yapının maliki oldukları, ikamet ettikleri yapının 6306 sayılı Kanun kapsamında yıkıldığı, aynı kanun kapsamında yapmış oldukları kira yardımı taleplerinin tapuda yer alan bağımsız bölüm numaraları ile Mernis kayıtları uyuşmadığından bahisle Kadıköy Belediye Başkanlığınca reddedildiği, söz konusu uyumsuzluğun giderilerek bağımsız bölüm daire numaralarının düzeltilmesi talebiyle Kadıköy Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğüne yapmış oldukları başvurularının reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda zikredilen mevzuatta yer alan açık "görev kuralı" karşısında, Merkezi Nüfus İdare Sistemi (MERNİS) üzerinde değişiklik yapılmasına yol açacak işbu davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine..." karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.
Davacılar vekili bu defa; öncelikle müvekkillerin Kadıköy Belediyesi'nden alması gereken kira yardımına iş bu davanın kesinleşmesinden itibaren 1 ay sonrasına kadar tedbir konmasına, bekletilmesine karar verilmesi; müvekkillerinin geçmişte Yasemin Apartmanı Taş Mektep Sok. No.... Erenköy - İstanbul adresinde, Kadıköy Nüfus Müdürlüğünde bulunan nüfus kayıtlarındaki (MERNİS Sistemindeki) adreslerinin, geçmişe dönük olarak kira yardımı alabilmeye müsait olacak şekilde, A.Ş.Ş. (bağımsız bölüm no:2 olan kaydı no: 3), M.K. - O.K.K. (bağımsız bölüm no:3 olan kaydı no: 4), A.F.S. (bağımsız bölüm no: 4 olan kaydı no: 5), G.K. (bağımsız bölüm no:6 olan kaydı no: 7), S.Z.I. (bağımsız bölüm no: 7 olan kaydı no: 8), H.A.G. (bağımsız bölüm no: 8 olan kaydı no: 9) olarak düzeltilmesine karar verilmesi istemiyle, adli yargı yerinde dava açmıştır.
İSTANBUL ANADOLU 5 .ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 11.10.2018 gün ve E:2018/58, K:2018/358 sayı ile, "(...)Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde; 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun "Nüfus Kaydının Düzeltilmesine İlişkin Esaslar" başlıklı 35. maddesine göre "Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddi hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.
Aile kütüklerindeki din bilgisine ilişkin talepler, kişinin yazılı beyanına uygun olarak tescil edilir, değiştirilir, boş bırakılır veya silinir." "Nüfus davaları" başlıklı 36. maddeye göre de "Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usullere uyulur:
a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları (..)(1) nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır.
b) (Değişik: 19/10/2017-7039/9 md.) Haklı sebeplerin bulunması halinde aynı konuya ilişkin düzeltme yapılması hakimden istenebilir. Ad değişikliği halinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kavdı, soyadı değişikliğinde ise eşin ve E.in olmayan çocukların soyadını da düzeltir.
c) Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder."
Adres Kayıt Sistemi başlıklı 48. maddesine göre "Yerleşim yeri adresi ve diğer adreslere ait bilgilerin tutulmasına ilişkin politikanın oluşturulması, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması, idari birimlere göre genel uygulamaya geçiş tarihlerinin tespit edilmesi, ulusal adres veri tabanı ile MERNİS veri tabanının ilişkilendirilmesi ve adres bilgilerinin paylaşılmasına ilişkin işlemler Bakanlıkça yürütülür. Bakanlığın nüfus kütüklerindeki adres kayıtlarım tamamlamak maksadıyla işbirliği talebi kurumlarca karşılanır."
Adres bilgisi ve güncellenmesi başlıklı 49.maddesine göre de "(1) İl özel idaresi ve belediyeler sorumluluk alanlarındaki adres bileşenlerini adres standardına uygun olarak tanımlayıp bunlara değiştirilemeyecek sabit tanıtım numarası vererek mahallindeki bütün adresleri kapsayacak şekilde adres bilgilerini oluşturmakla yükümlüdür. Herhangi bir sebeple sabit tanıtım numarası dışında adres bileşenlerinde yapılan değişiklikler de il özel idaresi ve belediyelerce takip edilerek ulusal adres veri tabanına işlenir.
(2) Ulusal adres veri tabanı Genel Müdürlükte tutulur. Genel Müdürlük, ulusal adres veri tabanındaki yerleşim yeri adresi bilgilerini nüfus kütüklerindeki kişi kayıtları ile ilişkilendirerek elektronik ortamda, yedekleme sistemleri ile birlikte güncel olarak tutar."
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Dava şartları başlıklı 114/b. maddesine; göre " Yargı yolunun caiz olması" dava şartıdır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115/(1). maddesine göre mahkeme dava şartlarının olup olmadığını her aşamada dikkate almakla yükümlüdür.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre kişilerin yerleşim yeri adreslerinin nüfus, aile kütüklerinde bulunması zorunludur. Bu kanuna dayanılarak çıkartılan ve 15.8.2007 tarihinde yürürlüğe giren Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliği'ne göre, yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişilerin yazılı beyanı esas alınır. Adres beyan formundaki bildirimler aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.
5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun bildirim yükümlülüğü başlığım taşıyan 50.maddesinde; adres beyanının yükümlü kişi ve kurumlar tarafından yapılacağı, 51.maddede de adres değişikliklerinin yine yükümlü kişi ve kurumlarca 20 iş günü içerisinde İlçe Nüfus Müdürlüklerine bildirilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. 5490 Sayılı Yasanın 36.maddesi nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları ile ilgilidir Aynı maddenin l/c bendinde tespit davalarının kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği belirlenmiştir. Adres kayıt sistemi, ilgili kişi ve kurumların yazılı beyanları esas alınarak oluşturulmakta olup idari işlem niteliğindedir. Varsa maddi hata düzeltimi de idari işlem niteliğindedir. Dava konusunun idari işlem olması, idari yargıyı ilgilendirilmesi sebebi nedeni ile davanın yargı yolu uyuşmazlığı sebebi ile dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1 - Dava konusunun idari işlem olması, idari, yargıyı ilgilendirilmesi sebebi nedeni ile davanın vargı yolu uyuşmazlığı sebebi ile dava şartı yokluğundan REDDİNE..." karar vermiş; istinaf yoluna başvurulması üzerine;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesi; 9.4.2019 gün ve E:2019/62, K:2019/530 sayı ile, "(...) HMK'nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;
Dava, mernis adres kaydında yer alan daire numaralarındaki hatanın düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın idari yargının görev alanına girdiği gerekçesi ile usulden reddine karar verilmiştir.
Davacılar dava tarihinden önce yıkılan binada yer alan tapuda sahibi oldukları ve ikamet ettikleri bağımsız bölüm numaraları ile nüfus kayıtlarında bulunan yerleşim yeri adresindeki daire numaralarının farklı olduğunu adres bilgilerinin bu şekilde hatalı tescil edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Dava dilekçesinde, düzeltim istenen adresteki binanın yıkılmış olması nedeni ile davacıların halen başka adreslerde ikamet ettikleri belirtilmiş olup, talep nüfus kayıtlarındaki geçmişte ikamet edilen yerleşim yeri adresindeki maddi hatanın düzeltilmesinden ibarettir.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun lig maddesine göre yerleşim yeri adresi nüfus kütüklerinde bulunması zorunlu kişisel bilgilerdendir.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa dayanılarak hazırlanan, yerleşim yeri ve diğer adres bilgilerinin tutulmasına, güncellenmesine ve kullanılmasına ilişkin düzenlemeleri kapsayan Adres Kayıt sistemi Yönetmeliği 5. Maddesine göre, "Yerleşim yeri adresi ve diğer adreslere ait bilgilerin tutulmasına ilişkin politikanın oluşturulması, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması, ulusal adres veri tabanı ile MERNİS veri tabanının ilişkilendirilmesi ve adres bilgilerinin paylaşılmasına ilişkin işlemlerde yetkili İçişleri Bakanlığıdır.
Aynı yönetmeliğin 30. maddesinde, "Yerleşim yeri adresi veya diğer adresleri değişen kişilerin beyan ettiği önceki adresleri elektronik ortamda on yıl süreyle saklandıktan sonra silinir. Ancak kişinin kaydındaki son yerleşim yeri adresi muhafaza edilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Yönetmeliğin 27. maddesine göre; Veri girişi sırasında adres bilgilerinde yapılan maddi hatalar ilgililerin müracaatı üzerine, yeniden düzenlenecek adres beyan formuna göre, nüfus müdürlüklerince düzeltilir.
Bu yasal düzenlemelere göre değişen yerleşim yeri adresinin 10 yıl kütüklerde muhafaza edileceği ve bu bilgilerin tescili veri tabanına işlenmesi, hataların düzeltilmesi konusundaki görev ve yetkinin idareye verildiği görülmektedir. İdarenin adresle ilgili şüpheli bir durum bulunması halinde kolluk makamlarınca zabıta araştırması yapılmasını talep hakkı bulunduğu da açıktır.
Tüm bu nedenlerle 10 yıl süre ile kütüklerde muhafazası gerekli geçmiş mernis adresindeki maddi hatanın idare tarafından düzeltilmesine yasal engel bulunmadığı aksine yasal düzenleme ile bu görevin açıkça nüfus idaresine ait olduğu dikkate alındığında HMK'nın 114 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
İstinaf başvurusunun HMK 353/l.b.l maddesi gereğince reddine, kesin olmak üzere karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere:
1-Davacılar vekilinin İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/10/2018 tarih ve 2018/58 Esas ve 2018/358 Karar sayılı ilamına yönelen istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1 .b. 1. maddesi gereği esastan REDDİNE(...)" kesin olmak üzere karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Mahkemesi'nin, Hicabi DURSUN'un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 27.1.2020 günlü toplantısında:
I- İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, adli yargı dosyasının; davacılar vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararım veren Mahkemece 15. maddede belirtilen hükmün aksine, önceki görevsizlik kararma ilişkin dava dosyası temin edilmeden gönderildiği görülmekte ise de; Başkanlıkça idari yargı dosyasının da ilgili Mahkemesinden getirtildiği ve sonuçta usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II- ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK'in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten soma GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davacıların apartmandaki bağımsız bölümlerine ilişkin tapu senetlerindeki numaraların, nüfus sayım memurunun yaptığı hata sonucu, MERNİS kayıtlarına hatalı kaydedildiğinden bahisle, uyumsuzluğun giderilmesi ve hatanın düzeltilmesi istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemlerin iptali isteminden ibarettir.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun, 1.maddesinde Kanunun amacının; kişinin doğumundan ölümüne kadar kişisel ve medeni durumuna, uyrukluğuna ve bunlarda meydana gelebilecek değişikliklere ait doğal ve hukuki olayların belirlenip saptanması, bu amaçla düzenlenmiş kütüklere yazılması, elektronik ortamda ulusal adres veri tabanının oluşturulması, nüfus kayıtları ile adres bilgilerinin ilişkilendirilmesini sağlamak olarak belirtilmiş; Kanunun 3.maddesinde; Bu Kanunda geçen; "a) Adres: Herhangi bir toprak parçası veya binanın coğrafi konumu ve işlevi açısından tanımlanmasını,
b) Adres beyan formu: Adreslerin bildiriminde kullanılan, şekli ve içeriği Bakanlıkça belirlenen formu, /c) (Değişik: 19/10/2017-7039/1 md.) Adres bileşenleri: İl, ilçe, köy ve köy bağlıları, mahalle, bulvar, cadde, sokak, bina, dış kapı numarası, iç kapı numarası, posta kodu gibi adres bilgisine ulaşmak için gerekli sözel ve mekansal verileri, /e) Aile kütüğü: Nüfus olaylarına ilişkin kayıtların kağıt veya elektronik ortamda tutulduğu kütüğü, / ğ) Dayanak belgesi: Aile kütüğüne işlenen nüfus olaylarının dayanağı olan form, tutanak, mahkeme kararı, noter senedi, doğum veya ölüm raporu gibi resmi belgeler ile bunların yedeklerini, /o) (Değişik: 19/10/2017-7039/1 md.) Merkezi veri tabam: Genel Müdürlükçe elektronik ortamda tutulan verileri,/ ö) (Değişik: 19/10/2017-7039/1 md.) MERNİS: Merkezi Nüfus İdaresi Sistemini, / p) Numaralama: Mahalle, semt, meydan, bulvar, cadde, sokak ve bina gibi adres bileşenlerine isim veya numara verilmesi işlemini, /s) Nüfus hizmetleri: Nüfus olaylarına ve kişinin nüfusa ve yerleşim yeri adresine ilişkin bilgilerinin toplanmasına, nüfus kütüklerine geçirilmesine, korunmasına ve gerektiğinde tasnif edilerek değerlendirilmesine dair iş ve işlemleri, /u) Nüfus kütüğü: Aile kütüğü, özel kütük ve yedeklerinden oluşan kayıtların tümünü, /y) Nüfus olayı: Doğum, ölüm, evlenme, boşanma, evlat edinme, tanıma, kayıt düzeltme, soybağının düzeltilmesi, gaiplik gibi kişisel durumlarda değişiklik meydana getiren olayı,
z) Özel kütük: Doğum, evlenme, boşanma, ölüm, kayıt düzeltme ve diğer olaylar şeklinde tutulan ve ayrı ayrı tasnif edilen dayanak belgelerinin konulduğu dosyayı, /aa) Ulusal adres veri tabanı: Adres bilgilerinin tutulduğu merkezi veri tabanını, /bb) Uluslararası aile cüzdanı: Bir aileyi oluşturan eş ve çocukların kimlik bilgilerini kapsayan ve uyruğunu kanıtlayan çok dilli resmi belgeyi, /dd) Yapı belgeleri: Yapı Ruhsat Formu, Yapı Kullanma İzin Belgesi, yanan ve yıkılan yapılar formunu ve binalar cetvelini,/ee) Yerleşim yeri adresi: Sürekli kalma niyetiyle oturulan yeri, /gg) (Ek: 19/10/2017-7039/1 md.) Veri Paylaşımı Kurulu: Merkezi veri tabanında yer alan bilgilerin paylaşımına ilişkin talepleri değerlendirmek üzere oluşturulan kurulu, /ğğ) (Ek: 19/10/2017-7039/1 md.) Yetkili idare: Adres numaralama veya yapı belgeleri düzenleme yetki ve sorumluluğu verilen idareleri," ifade edeceği şeklinde tanımlanmış; Kanunun 4.maddesinde, nüfus hizmetlerinin, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile dış temsilcilikler tarafından yürütüleceği; 5.maddesinde; nüfus kütüklerinin; kişilerin kimliklerinin, yerleşim yeri adreslerinin, aile bağlarının, vatandaşlık durumlarının ve şahsi hallerinin belirlenmesi amacıyla ilçe ve aile esasına göre nüfus olaylarının tescil edildiği, daimi olarak saklanması gerekli resmi belgeler olduğu; "Aile kütüklerinde bulunması gereken kişisel bilgiler" başlıklı 7.maddesinde, yerleşim yeri adresinin de sayıldığı; Kanunun 16.maddesinde; kurumlarda kişiyle ilgili olarak yapılan işlemlerde nüfus kayıtlarının esas alınacağı; kayıtlar arasında farklılık olması halinde nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmayacağı, usulüne göre diğer kayıtların düzeltileceği belirtilmiş; "Nüfus Kaydının Düzeltilmesine İlişkin Esaslar" üst başlığı altında, "Kayıt düzeltilmesi" başlıklı 35. maddesinde, "(1) Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddi hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir(...)" hükmü; "Nüfus davaları" başlıklı 36. maddesinde, " (1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usullere uyulur:/ a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır, /b) (Değişik: 19/10/2017-7039/9 md.) Haklı sebeplerin bulunması halinde aynı konuya ilişkin düzeltme yapılması hakimden istenebilir. Ad değişikliği halinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eşin ve E.in olmayan çocukların soyadını da düzeltir./ c) Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder. / (2) Kişilerin başkasına ait kaydı kullandıklarına ilişkin başvurular Bakanlıkça incelenip sonuçlandırılır." hükmü; "Maddi hatalar" başlıklı 38.maddesinde; " (1) Bu Kanunun 7 nci maddesinde sayılan aile kütüklerine tescil edilmesi gereken bilgilerden; dayanak belgesinde bulunduğu halde nüfus kütüklerine hatalı veya eksik olarak tescil edilen ya da hiç yazılmayan bilgiler veya mükerrer kayıtlar maddi hata kapsamında değerlendirilir. Bu tür maddi hatalar Genel Müdürlükçe ya da nüfus müdürlükleri tarafından düzeltilir veya tamamlanır." Hükmü yer almıştır.
Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa dayanılarak; Türk vatandaşlarının ve Türkiye'de herhangi bir amaçla en az altı ay süreli yabancılara mahsus ikamet tezkeresi alan yabancıların yerleşim yeri ve diğer adres bilgilerinin tutulmasına ilişkin esas ve usulleri düzenlemek amacıyla hazırlanan "Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliği"nin yerleşim yeri ve diğer adres bilgilerinin tutulmasına, güncellenmesine ve kullanılmasına ilişkin düzenlemeleri kapsadığı ifade edilmiş; Yönetmeliğin 5.maddesinde, " (1) Yerleşim yeri adresi ve diğer adreslere ait bilgilerin tutulmasına ilişkin politikanın oluşturulması, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması, ulusal adres veri tabanı ile MERNİS veri tabanının ilişkilendirilmesi ve adres bilgilerinin paylaşılmasına ilişkin işlemler Bakanlıkça yürütülür."; Yönetmeliğin "Ulusal adres veri tabanında yer alacak bilgiler ve tutulma esasları" başlıklı 25.maddesinde; "(1) Ulusal adres veri tabanı; Adres ve Numaralamaya İlişkin Yönetmeliğin 5 inci maddesinde yer alan adres standardına ilişkin bilgilerden oluşur. (2) Ulusal adres veri tabanı Genel Müdürlükte tutulur. Genel Müdürlük, ulusal adres veri tabanındaki adres bilgilerini MERNİS veri tabanındaki kişi kayıtları ile ilişkilendirerek elektronik ortamda, yedekleme sistemleri ile birlikte güncel olarak tutar."; "Düzeltme" başlıklı 27.maddesinde "(1) Veri girişi sırasında adres bilgilerinde yapılan maddi hatalar ilgililerin müracaatı üzerine, yeniden düzenlenecek adres beyan formuna göre, nüfus müdürlüklerince düzeltilir. (2) Gerçeğe aykırı adres bileşeninin ulusal adres veri tabanına veya gerçeğe aykırı yerleşim yeri ile diğer adres bilgilerinin MERNİS veri tabanına işlenmesinin tespiti halinde; adres bileşenleri, yerleşim yeri ve diğer adres bilgileri Genel Müdürlükçe silinir. Sorumlular hakkında Kanunun 67 nci maddesine göre işlem yapılır."; "Bilgilerin saklanması" başlıklı 30.maddesinde ise; "(1) Yerleşim yeri adresi veya diğer adresleri değişen kişilerin beyan ettiği önceki adresleri elektronik ortamda on yıl süreyle saklandıktan sonra silinir. Ancak kişinin kaydındaki son yerleşim yeri adresi muhafaza edilir." denilmiştir.
Dava dosyalarının incelenmesinden, davacıların İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Erenköy Mahallesi, Taşmektep Sok, 106 pafta, 833 ada, 4 parsel No: sayılı taşınmazda bulunan ve riskli yapı olduğundan bahisle 6306 sayılı Kanun kapsamında yıkılmış olan apartmandaki bağımsız bölümlerin maliki oldukları; bu davada, dava konusu edilmemekle birlikte; anılan Yasa kapsamında, kira yardımı taleplerinin tapuda yer alan bağımsız bölüm numaraları ile Mernis kayıtları uyuşmadığından bahisle Kadıköy Belediye Başkanlığınca reddedildiği de belirtilerek; idari yargı yerinde; anılan apartmanın bağımsız bölümlerine ilişkin tapu senetlerindeki numaraların, nüfus sayım memurunun yaptığı hata sonucu, MERNİS kayıtlarına hatalı kaydedildiğinden bahisle, uyumsuzluğun giderilmesi ve hatanın düzeltilmesi istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle; adli yargı yerinde de, davacıların geçmişte Yasemin Apartmanı Taş Mektep Sok. No Erenköy - İstanbul adresinde,
Kadıköy Nüfus Müdürlüğünde bulunan nüfus kayıtlarındaki (MERNİS Sistemindeki) adreslerinin, geçmişe dönük olarak kira yardımı alabilmeye müsait olacak şekilde, A.Ş.Ş. (bağımsız bölüm no:2 olan kaydı no: 3), M.K. - O.K.K. (bağımsız bölüm no:3 olan kaydı no: 4), A.F.S. (bağımsız bölüm no: 4 olan kaydı no: 5), G.K. (bağımsız bölüm no:6 olan kaydı no: 7), Süfal Zühal Işık (bağımsız bölüm no: 7 olan kaydı no: 8), H.A.G. (bağımsız bölüm no: 8 olan kaydı no: 9) olarak düzeltilmesine karar verilmesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan Yönetmelik/Yönetmelikler ile, nüfus hizmetlerine ilişkin bazı işlemlerin adli, bazı işlemlerin de idari kararlarla yapılması esası benimsenmiştir.
Olayda, yukarıda da açıklandığı üzere davacıların maliki oldukları apartmana ait Tapu Senetlerindeki bağımsız bölüm numaralarının, -sayım/veri girişi., vs..sırasındaki hatadan kaynaklandığı iddiası ileri sürülerek- İlçe Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüklerindeki Adres Raporu Belgesindeki bağımsız bölüm numaralarıyla uyumsuzluk gösterdiği; mevzuat hükümlerine göre, bu uyumsuzluğun giderilmesinin dayanak belgeler ile başvurulması halinde idarece giderilmesinin mümkün olduğu gözetildiğinde; bu işlemin/işlemlerin iptali istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-a. maddesinde belirtilen "İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları," kapsamında görüm ve çözümünde idari yargı yerlerinin görevli olduğu kuşkusuzdur.
Açıklanan nedenlerle, İstanbul 2.İdare Mahkemesinin 20.10.2017 gün ve E:2017/1916, K:2017/2003 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle İstanbul 2.İdare Mahkemesinin 20.10.2017 gün ve E:2017/1916, K:2017/2003 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 27.1.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.